Merhaba

Hep zor olmuştur benim için selamlama, kime ve ne için ya da hangi samimiyetle? Sıkılgan bir merhaba demek çok bir anlam taşımasa da merhaba... Belki biz bize yazıp okuyacağız, belki de buradan kişisel duygularımı burayı bilenlerle paylaşacağım, o yüzden önce kendime merhaba...







5 Kasım 2010 Cuma

YAĞIYOR NÜKLEER SANCILAR!

Kıbrıs’da her yeni gün daha da umutsuzlaştırıyor, insanı… Bitmek bilmeyen kaotik ortam, düzensiz bir “düzen”, kalitesiz bir yaşam, ehlileşmemiş bir insan topluluğu, sinirleri geren bir belirsizlik ve sanki bitmeyecek bir kabus gibi Kıbrıs.

Her olaydan herkes bir rant almaya çalışıyor, yaşanan her problemden geride bekeleyen “avcılar” sıra bana gelecek hesabı yapıyor, düzense lanet kokuşmuşluğuyla sanki bir nükleer parçacıkları gibi yağıyor üstümüze.
Bizim değiştirme adına yapamadıklarımız, bizi değiştiriyor ve düzene deyim yerindeyse golla ile yapıştıyor.
 
18 yaşında hangi umutlarımla çıkmışsam savaşa, hangi hedeflerle başlamışsaydım yola, tarumar edilmiş, yitikleştrilmiş, manasızlaştırılmış birer paçavraya döndürmüşler…

Sanki bitmeyecek bir oyunun küçük tiyatrocularıymış gibi, her gün katlanarak artıyor nükleer parçacıkları…Artık cevap bile veremez hale gelmek daha da kötü, yaşanan tüm olaylara karşı masum bir tebessümle bakıyorsunuz, “isyan” etmek nafile olunca dalga geçiyorsunuz kendinizle…
Bir ara bize bir bilge gerek demiştim yazılarımda bize aslında bir bilgenin yetmeyeceğini farketmemiştim, bize bilgeler yüksek kurulu gerek, onların da aslında bizleri tanımaması gerek.

Böyle bir yaşama çocuk getirmeyi düşünenler çok iyi düşünsünler, amaç sadece egosal bir üreme değilse cidden bunu bir kez daha düşünsünler, bir çıkış umudunu bulabileceğimiz güne kadar.

Geçenlerde hatırlayamıyorum, bir köşe yazarı durumu “Truman show” gibi özetlemişti, bence bizimkisi Truman sirki, yani bir sirkte doğduk ve hayatı bu sirkten ibaret sanıyoruz, bu kadar küçük bir adada bisiklet sürmekten aciz insanlarız, salona gidiyoruz bisiklet sürmek için!
Bana kimse o bunu yaptıydı şu bunu yaptıydı da o yüzden biz böyle olduk demesin lütfen, onurumuzu ve gururmuzu kaybedeli çok oldu.

Bu gidişle bizler bu toprakların dönemsel insanları olmaya mahkumuz tıpkı Lüzinyanlar, Cenevizliler ve Venedikliler gibi, herşeyden öte yüzyıllar sonra burayı gezecek insanlara bırakabileceğimiz bir tarihsel ve kültürel mirasımız bile olamayacak ancak politik tarihle anılacağız ve kaybolup gideceğiz bu “düzen denilen” sirkin içinde…

Yağıyor nükleer sancılar,
Herkes kendinin öleceğini bilmeden kapmaya çlışıyor zerrecikleri,
Yağıyor nükleer sancılar,
Herkes kurt olmuş, kuzu sanıyor yağan,
Yağıyor nükleer sancılar,
Biz su sanıyoruz, içiyoruz
Yağıyor nükleer sancılar…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder