Merhaba

Hep zor olmuştur benim için selamlama, kime ve ne için ya da hangi samimiyetle? Sıkılgan bir merhaba demek çok bir anlam taşımasa da merhaba... Belki biz bize yazıp okuyacağız, belki de buradan kişisel duygularımı burayı bilenlerle paylaşacağım, o yüzden önce kendime merhaba...







9 Aralık 2010 Perşembe

TDP hükümet fantazileri


Evet bilmeyen yoktur, TDP’liyim. 1997’de TKP’de başladığım siyasi hayatım, TKP’nin geçirdiği merhalelerle şekillendi. BDH süreci ve sonrasında oluşan TDP deneyimlerinde, hep takım ruhunun bir parçası olarak katkıda bulunmaya çalıştık. Pek tabii ki toplum açısından kavonozdaki orkide olmayan TDP, benim için tam da kavanozdaki bir orkidedir. Doğru veya yanlış hareketlere göre kavanozun kırılıp içinden çıkacak olan canlının ölmesi beni hep rahatsız eder. Doğrusu bugüne kadar iyi mi suladık, kötü mü suladık, gübresini verdik mi, doğal ortamına uygun şartlar sunduk mu, bunların hepsini, hem bizimle aynı çizgide olanlar, hem de farklı siyasi partilerde olanlar zaman zaman değerlendiriyor. TDP en çok bugünlerde UBP ile oluşacak olan olası bir koalisyonda parti içi tartışmalarla gündemde ve gündemde kalmaya devam ediyor.               
Öncelikle şunun altını çizerek başlamak istiyorum, bu ülkede siyaset yapıyor iseniz ve bir siyasi partiniz var ise ve uygulamak istediğiniz program doğrultusunda mümkün olabilecek en büyük makama gelip o plan ve programınızı uygulamanız gerekir.
Peki bunları uygulayabilecek bir ortam veya pozisyon şu an mevcutmudur? TDP’lilerin ve TDP’nin her koşulda vazgeçemeyecekleri nelerdir?
Demokrasi:
Demokrasi ve onun eksiksiksiz uygulanabileceği bir sistemin inşaası, bu partiye gönül verenlerin üzerinde tartışmayacakları bir bütündür. Bu bağlamda TDP sivilleşme ve demokratikleşmeyi, sakat bir düzenden çıkarıp sağlıklı çalışan, vatandaşların tümünün aktif katılım ve denetiminin yaşandığı bir çevre yaratmak hedefindedir.
Peki bu  mevcut Ulusal Birlik Partisi yaklaşımları ile ne kadar mümkündür. Ulusal Birlik Partisi geleneksel olarak demokrasiyi “kendine demokrasi” anlayışı olarak görmekte ve vatandaşların aktif katılımının sadece oy vermesi ile orantılamaktadır. Doğrudur, siyaset mümkün olanı başarma ve en azından ilerleleme kaydedebilmeyi mümkün kılma arauışıdır. Peki bu TDP’nin mevcut meclis aritmetiği içinde bunu zorlama şansı varmıdır. Bu pek de mümkün görünmemektedir. Sivilleşme konusunda gereken kapsamlı anayasa paketi UBP’nin gaylesi, tasası ve zoru değildir.
Çözüm
Kıbrıs’ta olası bir federal çözüm için çalışmak bu konuda ödevleri yerine getirmek TDP’nin vazgeçilmez bir unsurudur. Mevcut UBP hükümeti ise bunu şu anki TC’nin çıkarlarına paralelel olarak değerlendirmekte ve Kıbrıs’ta siyasi eşitliğe dayalı bir federal bir çözümün bugüne kadar kurdukları çıkar menfaat ilişkisini derinden sarsacağına  kanaat getirmekte ve bu yüzden bu konuyu toplum gündeminden kaçırmaktadırlar. Bunun da ötesinde kabinesinde bulunan bakanlar gerçek niyetlerine bazen patavatsılık yapıp dile de getirmektedirler.
Eşitlik ve Sosyal Adalet
Sosyal Demokrat bir geleneği TKP’den beri barındıran ve yola çıkışında köklü gelenek diyerek aslında özüne vurgu yapan TDP’nin bir başka su kaldırmaz gerçekliği, herkese eşit ve adil davranılmasını sağlamak ve bunun da ötesinde yurdun tümününde tü kesimlerin eşit temsileyet, azınlıkların çıkarlarını, toplumdaki dezevantajlıu kesimlerin haklarını savunacak bir anlayaışa sahiptir. BRT’deki 30 dakikalık haberlerin 25 dakikasını parti haberlerine ayıran bir anlayaşıa sahip olan, kurultay sonrası veya öncesi tüm işlere kendi adamını yerleştirmeyi kendine ilke edinen ve bunu da “6 yıllık cefanın bir yansıması olarak” yasallaştırmaya çalışan zihniyete sahip bir kadrto barındıran UBP ile mevcut TDP’nin aritmetiği ne kadar başa çıkabilecek veya ne oranda sözü dinlenecektir. Bu uygulanamaz bir hayalperestliktir.
Çağdaş Değerler ve Ayrımclığın Önlenmesi
Parti genç kadrolarının özellikle üzerinde durduğu LGBT bireylerin toplumdan ayrıştırmama anlayışı, çağdaş politikaların bu anlayoşa göre düzenlenmesi ve gerekli yasal ve anayasal değişiklikşlerin bu bağlamda işlemesi tutucu UBP camiası tarafından ne kadar haklı talepler olarak görülmektedir. Engelli derneklerinini bile kendi siyasi pozisyonunun esiri anlayaşına hetirmeyi hedefleyen bu anlayış bu konularda nasıl bir açılım sunabilir ki?
TC ile ilişkilerin Normalleştirmesi
Geçmişten gelen karşılıklı saygıya dayalı işbirliği geliştirme politkasına sahip olan TDP, tüm dayatmalara karşı sesini çıkarmayan hatta, kendi ülke yurttaşlarını TC basınına jurnallyen bir anlayaşıa sahip bir parti ile bu ilişkilerin normalizasyonu için ne kadar zorlayıcı olabilecektir. İki ülke arasında resmi basın toplantısında başbakanının maaşı sorulan UBP tek bir gık dahi çıkaramamışken, hangi dizginler ele alınabilecek ve bu hususta nasıl bir yeni yöntem izlenebilecektir.
Ekonomik Program
TDP bir çoğu uygulanmış ve uygulanması için TC ile antant kalınmış ekonomik programı bu saatten sonra kabul etmiş midir? Kabul etmişse eğer, Parti Meclisi veya herhangi bir yetkili organ bunu onaylamış mıdır? Eğer bu onaylanmamışsa, TDP gireceği olası koalisyonda bunun ortadan kaldırılması, başkalaştırılması veya kendi programını dayatacağı bir paketi hazırlamış mıdır? Hazırlamışsa bile bu TC veya UBP hükümeti tarafından kabul edilmişmidir?
Şimdi size TDP’nin Sayın Çakıcı imzasıyla 6 Temmuz’da hazırladığı basın açıklamasından bazı alıntılar yapmak istiyorum: Kıbrıs Türk halkının malı olan Kıbrıs Türk Hava Yollarını (KTHY) yabancı sermayeye peş keş çeken ve sıraya Doğu Akdeniz Üniversitesi ile Kıb-Tek’i koyan UBP azınlık hükümetinin, şimdi de çalışma ödeneklerini azaltma ve emekli ikramiyelerinden vergi alma kararı aldığını belirten Çakıcı, “UBP azınlık hükümeti, halkına hizmet etmediğini açıkça ortaya koymuştur” dedi. Halkın iradesini hiçe sayarak, aldığı direktif doğrultusunda vatandaşlarına dayatmalarda bulunan UBP azınlık hükümetinin bu tavrını kınadıklarını belirten Çakıcı, hükümeti bu yanlıştan en erken zamanda dönmeye çağırdı.   Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, Ulusal Birlik Partisi (UBP) hükümetinin ekonomik tedbir adı altında aldığı ekonomik yıkım kararlarını derhal geri almaya çağırdı. Çakıcı; “Ya kararlar geri alınır, ya da hükümet istifa eder” dedi. Çakıcı; “Seçimler öncesi her kesime mavi boncuk dağıtan, çalışanların haklarına dokunmayacağım, emeklilerin haklarına dokunmayacağım, Kıbrıs Türk Hava Yollarını koruyacağım, çalışanlarını mağdur etmeyeceğim diyerek yalan söyleyen anlayış çökmüştür” dedi.   Vatandaşlarına yalan söyleyen anlayışın, diğer yandan da milletvekilliği ara seçiminde kendi adayına seçim kazandırmak için oyunlar oynadığını belirten Çakıcı, “Bu ülkede kendi adayına sahtekarlıkla seçim kazandırmak için adayının aldığı oy sayısını 10 fazla söyleyen yalancı bir anlayış varsa bunun karşısında durmaya devam edeceğiz” diye konuştu. 
TDP’nin bu açıklaması Parti Meclisi’nce alınan yetkiden tam 2 ay öncedir. TDP bu açıklaması ile aslında bu kararları alan bir yapının siyaseten iktidar da kalmaması gerektiğini sağlık vermekte bunun da  ötesinde aynı bildiride tam 5 kez UBP hükümeti ve partisi yalancılıkla suçlanmaktadır.
Peki TDP bu görüşünü artık inkar mı etmektedir? Bu görüş inkar ediliyorsa eğer yeni durum analizi nedir? Bu konuda TDP yetkili organları mevcut uygulanmakta olan ve uygulanacağı UBP tarafında defatle dile getirilen ekonomik programa ilişkin yeni bir tutum almış mıdır? Politikalarında bir değişim yetkili kurullarınca onaylanmış mıdır veya bu durum geçerliliğini aynen koruyor mu?
Peki Olası bir koalisyonda kimler kazanç sağlayacaktır:
UBP kazanç sağlayacaktır:
a. UBP kamuoyu üzerindeki baskıyı azaltacak, eleştiri oklarını başka kanallara yönlendirme başarısı gösterecektir.
b. Toplumsal Muhalefet yıpratılacaktır: UBP TDP’yi koalisyon ortağı yapmakla ya da yapar gibi görünmekle yükselen toplumsal muhalefeti ve öfkeyi ya azaltacak ya da başkalaştıracaktır.
c. Milletvekili transfer ettikleri unutulucaktır: Geçmiş CTP-DP döneminde, oluşturulan ve neredeyse TDP’nin CTP’ye haklı olarak dünyayı zindan ettiği ÖRP olayı anlaşılan çokdan unutulmuş ama UBP bu hamleyle bunu toplum vicdanında da temizleyecektir.
TC Kazanç sağlayacktır:
a. Mecliste temsil edilen partiler arasında TC’nin şimdiye dek hizaya getiremediği ve kendine has duruşu olan TDP bu koalisyonun içerisinde eritilmeye çalışılarak, ehlileştrilerek, meclis içersinde ki son kale de top atışına tutulacaktır.
b. Cemil Çiçek vasıtası ile her allahın günü kamuoyunun gündemine getirilen Kıbrıslıların iş görmezliği de bu vesile ile, meclis içinden en ufak muhalefet dahi uğrayamayacaktır, çünkü bunu yapan o koltukta oturamayacaktır.
Ne yapmalı?
Evet hayat bizi bir seçim sonrası UBP ile koalisyona zorlayabilir. Siyasi irade sandıktan bu şekilde çıkabilir ve eğer o zaman eğer yukarda anlattıklarımın yarısını dahi yapabileceğine inansam ve o zamanda yine parti içerinde mücadele ediyorsam çıkarım ve bunu da sonuna kadar savunurum. Ama sanırım şu aşamda tüm TDP’lilerin yapması gereken mevcut durumun analizini iyi yapmak ve tavrını buna göre şekillendirmek olmalıdır. Ne yapmalı kısmına sayfalar dolusu öğe sığdırılabilir ama onu da başka bir boyutda başka bir yazıda belki irdelemek şimdilik daha doğru olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder