Kâhin olmuş
ufuktan yol çiziyorum hem kendime hem başkalarına. Ulu sesten geliyor ilham
hemen giriveriyorum köşeme o “anlatıyor ben not alıyorum” ne diyorsa eksiksiz
yazıyorum. “Ulu sesin” sesinden korkup kaçmadan, soru da soruyorum köşemden.
Bir adım öteden bir tarafınla gülüyorsun hem aldığın notlara, hem notlardan
çıkardığın davranışlara, ne notlar tutuyor ne de yaptıkların…
Kendi geleceğinin
ancak kariyer kısmına belki dâhil olursun ama geri kalanına su seni sürüklerse
adım atarsın. İç dünyanı saran barikatların devriye nöbetini kendin tutarsın,
iki kere daha gidip gelmeyi, mola zamanını ve nöbet değişimi de sana ait. Barikatları
yıkmadığın sürece de ancak bunu belirlersin…
En
babasından bir kâhin edası herkeste vardır, “bunu böyle yaparsam bu, şöyle
olursa şu olur” mübarek satrançta hamle hesabı gibi… Yok, hesabın şaşar,
satranç masasında ablos olursun, git gel 10 dakika, hayat da öyle git gel yapar
sana o da epi topu 10 dakika. Yıllar sanırsın yıllar da o nefesi 10 dakika
tüketirsin, hep o geldiğinde gitmiş olacağın gibi…
Geçip yatman gerekir de bir sigara daha yakarsın,
dumanın zehrinden kendine bir “of” çekerek; her nefeste biraz daha tükenerek,
dumanın aşkıyla zehri arasında içerken zehri, aşka hep tercih edersin, bitince
ağzında kalan acı “bırakamadık bu mereti” dedirtir 15 dakika sonraya kadar.
Kenarında
bekleyen de kanarından yiyen de bir köşesinden giriyor bu oyuna, oyunun
kurallarının değişkenliği de en az kişininki kadar, bir boşluk olsa da yersin dama
taşını, iki kale gibi duran siyahın üstünden atlayarak da, at fil de olur kale
de…
Ufuktan yol
çiziyorum hem kendime hem başkalarına…
çok güzelll..ama foto!..
YanıtlaSilÇoook heyecanladım :)
YanıtlaSilUlu ses der ki; Heyecan mutluluğun tetikçisidir...
YanıtlaSil