Merhaba

Hep zor olmuştur benim için selamlama, kime ve ne için ya da hangi samimiyetle? Sıkılgan bir merhaba demek çok bir anlam taşımasa da merhaba... Belki biz bize yazıp okuyacağız, belki de buradan kişisel duygularımı burayı bilenlerle paylaşacağım, o yüzden önce kendime merhaba...







24 Nisan 2012 Salı

Kabahat “sende” kardeşim…



Çok asabiysek dönüp arkaya bakmalıyız, bu ülkeyi viran ederken “sen” ne yapıyordun diye…
3 kuruşluk dünya deyip, kızcığına iş isterdin, Anavatan şükran deyip, elciklerini avuşturmazmıydın.
Bugün aynı havayı solumak istemediklerini oralardan getirip getirip kendine ucuz malzeme yapıp, bir gıdım hak isteyince “hade be siktir git, geldiğin yerde bunlarda vardı senin” dediğinde insan hakkına tecavüz etmezmiydin…
Asabisin gardaş, çünkü kabahat sende, daha çok çalışıp daha gururlu yaşayacağına kim sana kemik attıysa “oh garnım doydu” deyerek bugünleri sen  getirtmedin mi?
Memleketin için edenlere kalkıp çok değil iki çift laf edeceğine, “sin da gulle geçsin yarın bakan buna işimiz düşer” demedin mi?
Hep kendi yavrıcığını düşünüp başkasının yavrıcığı için hade be bunu da ben yapayım deyeceğine, “enayimiyim be babası dururken ben mi yapacağım” demedin mi?
Şimdi sahiplendiğin o masum çocuk; öfke seli kustuğun insan olduğundan şüphe ettiğim bir katilin ve de bir oğluna tecavüz edenin o yitip giden o yavru hayatta olsaydı, “ma kim be da ben çocuğumu bunlarnan okula yollayacağım, öğretmen dutarım daha eyi gelsin evde evlatcığıma ders versin” demeycek miydin? Bu çocuğu görecekmiydin? Bu çocuğu duyacakmıydın? Bu ailede bu çocuk yitip gitmeseydi ama tüm bu acıları yaşayıp hayata tutunmak için ev açsaydı, banka soysaydı, “geldiler fellahlar bunun içini bak nere çevirdiler” demeyecekmiydin…
Biri hak arayan bir pankartı “hade buraya götürelim” dendiğinde fısıldanarak “aman bırak o taşısın o zaten fişli” deyerek en entel düzlemden aktivizm havaları kesmeseydin, o pankartı arada bir taşısaydın ve biraz da keşke fişlenseydin be kardeşim…
“Urumun” arsacığını parselleyip, kendimize yeni hayatlar kurarken masum olduk hep, hepsi bizim hakkımızdı değil mi kardeşim?  Komşunun bir metre o tarafa geçen teli için verdiğimiz mücadeleyi yitip giden hayatlar için verseydik inan bana bir çok hayatı da kurtarırdık ve hayatlarımızı da…
Ve bugün sinirliysek ve asabiysek bundadır kardeşim…
Söylemeye de dilim varmıyor ama kabahatin çoğu sende canım kardeşim…

1 yorum:

  1. "beni köyümün sularında" başlılklı yazı ile bu yazı çok dürüst bir özeleştiri niteliği taşıyor.. ne yazık ki bunu yapabilen insan sayısı bir elin parmaklarının sayısını geçemiyor.. çünkü yaşamda genellikle seçilen en kolay yol içinde bulunduğumuz koşullardan başkalarını mesul tutmaktır.. oysa her ne yaşıyorsak kendi düşünce ve tutumlarımızın neticesidir, bize yansımasıdır..

    her iki yazıyı da keyifle okudum.. böyle kalemlerin ve düşüncelerin çoğalması dileğimle..

    YanıtlaSil