Çok asabiysek dönüp arkaya bakmalıyız, bu ülkeyi viran
ederken “sen” ne yapıyordun diye…
3 kuruşluk dünya deyip, kızcığına iş isterdin, Anavatan şükran
deyip, elciklerini avuşturmazmıydın.
Bugün aynı havayı solumak istemediklerini oralardan getirip getirip
kendine ucuz malzeme yapıp, bir gıdım hak isteyince “hade be siktir git,
geldiğin yerde bunlarda vardı senin” dediğinde insan hakkına tecavüz
etmezmiydin…
Asabisin gardaş, çünkü kabahat sende, daha çok çalışıp daha
gururlu yaşayacağına kim sana kemik attıysa “oh garnım doydu” deyerek bugünleri
sen getirtmedin mi?
Memleketin için edenlere kalkıp çok değil iki çift laf
edeceğine, “sin da gulle geçsin yarın bakan buna işimiz düşer” demedin mi?
Hep kendi yavrıcığını düşünüp başkasının yavrıcığı için hade
be bunu da ben yapayım deyeceğine, “enayimiyim be babası dururken ben mi
yapacağım” demedin mi?
Şimdi sahiplendiğin o masum çocuk; öfke seli kustuğun insan
olduğundan şüphe ettiğim bir katilin ve de bir oğluna tecavüz edenin o yitip
giden o yavru hayatta olsaydı, “ma kim be da ben çocuğumu bunlarnan okula
yollayacağım, öğretmen dutarım daha eyi gelsin evde evlatcığıma ders versin”
demeycek miydin? Bu çocuğu görecekmiydin? Bu çocuğu duyacakmıydın? Bu ailede bu
çocuk yitip gitmeseydi ama tüm bu acıları yaşayıp hayata tutunmak için ev
açsaydı, banka soysaydı, “geldiler fellahlar bunun içini bak nere çevirdiler”
demeyecekmiydin…
Biri hak arayan bir pankartı “hade buraya götürelim” dendiğinde
fısıldanarak “aman bırak o taşısın o zaten fişli” deyerek en entel düzlemden
aktivizm havaları kesmeseydin, o pankartı arada bir taşısaydın ve biraz da
keşke fişlenseydin be kardeşim…
“Urumun” arsacığını parselleyip, kendimize yeni hayatlar
kurarken masum olduk hep, hepsi bizim hakkımızdı değil mi kardeşim? Komşunun bir metre o tarafa geçen teli için
verdiğimiz mücadeleyi yitip giden hayatlar için verseydik inan bana bir çok
hayatı da kurtarırdık ve hayatlarımızı da…
Ve bugün sinirliysek ve asabiysek bundadır kardeşim…
Söylemeye de dilim varmıyor ama kabahatin çoğu sende canım
kardeşim…
"beni köyümün sularında" başlılklı yazı ile bu yazı çok dürüst bir özeleştiri niteliği taşıyor.. ne yazık ki bunu yapabilen insan sayısı bir elin parmaklarının sayısını geçemiyor.. çünkü yaşamda genellikle seçilen en kolay yol içinde bulunduğumuz koşullardan başkalarını mesul tutmaktır.. oysa her ne yaşıyorsak kendi düşünce ve tutumlarımızın neticesidir, bize yansımasıdır..
YanıtlaSilher iki yazıyı da keyifle okudum.. böyle kalemlerin ve düşüncelerin çoğalması dileğimle..