Arada girip denesem de
yazamıyorum, kabız oldum herhal.
Yazmaya değer verecek kadar güçlü de olmamış olabilir hiç bir
şey ya da her şey.
Takılı kalıp aklımın
nöronları iletişimde aksaklık yaşatıyorlar, zaten bazen uzunca bir sürede duruyorlar
öylesine. Bu minvalde duygu denen şeyin hak getire olduğunun da altını çizmekte
fayda var. Bu hale girdiğimde genelde her şey donar bende, çiçekler çok açmaz
açanların kokusu olmaz, kokunun da cazibesi olmaz. Dedik ya durdu taşıyıcılar.
Film gibi, etrafınızda birçok şey olur, hatta içindesinizdir, yorumlarsınız
konuşursunuz ama günün sonunda geçer gider, film biter, oturduğunuz koltuktan
kalkarsınız bir çay dökersiniz bir sigara yakarsınız, kapınızı açarsınız dumanı
ittirir, ağır ağır bir koridorda yürür ve yatarsınız.
İki satır attırdık bu mekana işte maksat Eylül’den beri yazmadı
demesinler diye…
yukadıdaki tepkilerden hiçbiri diyorum..Hüzünlü aslında yeni yıla girerken..Mevsimi gelmeden çiçekler açmazmış..Bir de senin mevsimin...
YanıtlaSilÇok seçenekli bir mesele değil ki bu! Benimkisi yalın bir durum tespiti.Mevsimler geçerken diye de bir şarkı vardı...
YanıtlaSilYazacak çok şey ya da hiçbirşey bence çok vurucu olmuş, bizim için çok önemli olan herhangi bişey, önemini yitirebiliyor! İnsana özgü farklı bir ruh hali, kendimden bişeyler buldum, eline sağlık!
YanıtlaSilMine, çok teşekkür ederim...
YanıtlaSil